Değerli dostlarımız…
Bildiğiniz gibi 19 Ağustosta,kitlelerin,işçilerin örgütsüzlüğüne,yalnızlığına ve yalnızlıktan gelen güçsüzlüklerine güvenip direnişçileri sindirmeye,hayata tutundukları tek dal olan işlerini elinden alma yoluna başvurdular.
Aylarca aynı ücreti aldıkları ve insancıl olmayan ortamda çalıştıkları için tepki gösteren her işçi gibi bizde atıldık.
Biliyorlardı ki bizler 11 kişiyiz,çoğumuz evli,nişanlı,ailesine bakıyor,kira ödüyor,hepsinin borçları,kredisi bulunuyor.Bir avukat ücretini bile karşılayamazlar,zaten uğraşmazlar bile..
Diye düşündüler.
Düşündükleri gibi de oldu.
11 kişiden sadece 6’sı işten atıldığının bilincinde oldular.
Ancak 3’ü direnebiliyor.
Değerli dostlarımız…
Bizler iş aramıyoruz.Bizler kendimizi bundan sonraki iş yaşamımızda bir call center’da çalışma ihtimalini dahi yok ettik.Tüm şirketler teker teker adımızı fişledi bile.
Ama işçi sınıfının bir parçasıyız biz.Bu direniş o kadar önemli ki.
O kadar değerli ki….Burada kazanamayacak gibi görünsek de,inanın kazandık bile.
İşinizde ahlaksızlık,işi kötüye kullanma,hırsızlık yapmıyorsanız sizi işten çıkaramazlar,%50 patronun’sa bir şirket,% 50 de işçinindir.Bu bilinci herkes oluşturmalı.
Başka iş bulmak çare değil,kendi bulunduğunuz yeri dönüştürmek ve insanileştirmektir asıl önemli olan.
Biz 21 kişilik diğer listeyi orada kalarak durdurduk.
Yanımıza 21 kişi daha koymamak için çıkarımları durdurdular.
Biz dışarda görünmez bir baskı unsuruyuz.
Açlık grevini geciktirme nedenimiz; hata yapmamak,eylemleri kitleselleştirmek ve mükemmel bir organizasyon ile ülke çapında ses getirmek.
Basın açıklamaları,yürüyüşler,mitingler,Ankara oçm de basın açıklaması,444 1 444,444 0 375 numaralarına protesto çağrıları gelmesi için toplu maıl şirketleriyle anlaşıyoruz,1 milyondan fazla mail 1 seferde gönderiliyor.Ayrıca binlerce el ilanı,gazete ilanıyla türktelekom teşhir ediliyor.
Her gün onlarca kişinin katılımını örgütlüyoruz.
Açlık grevi sürecinde tüm medya bizden bahsedecek.
Hat iptal kampanyaları başlatılacak belki de.
Değerli işçiler.
Yeni GSS yasası,ülkenin işçi şartları açısından sürekli geriye gidişi,sendikasızlaştırma girişimleri,şirketlerin işçi birliklerini kırarak onların ortak ve insani talepler etrafında birleştirmeme çalışmaları ve daha onlarca negatif cümle kurulabilirken işçilerin çalışma ve örgütlenme şartları hakkında, ortaya çıkan tek yol,ailemizin ve çocuklarımızın geleceği ve insanca yaşam için örgütlenerek,sendikalaşarak,bir arada kalarak bizim olanı, hakkımız olanı kazanmaktır.
Bir şirketten diğerine geçmek değil,bulunduğunuz şirketi dönüştürmek zorundayız.
Şu anda yapmakta olduğumuz şey sadece sendikal örgütlenme değildir.Biz sendikanın tek başına örgütlülük olmadığının farkındayız.Amacımız aynı anda tek merkezden alınan kararların aynı anda ve eylemsel bütünlük içerisinde uygulanmasıdır.
Bu işçi disiplininin kazanımları sayesinde çalışma şartlarımız kesinlikle düzelecektir.
Şu anda Ankara ve İstanbul’da yapmakta olduğumuz şey budur.Ne olursa olsun sendikalı personel değil,örgütlü bir sendikalı işçi birliği oluşturma amacındayız.
BİZE KATILIN.
Ve emin olun bizim sessizliğimiz fırtınadan önceki sessizliktir.
Kurum bizimle görüşmediğine ve sizleri robot gibi çalıştırdığına pişman olacaktır.
Talepler listemizi iyi okuyunuz.Çünkü bundan sonra etrafında birleşeceğimiz odak o taleplerdir.
Artık susmak yok,konuşma sırası bizde…
Cesaret,daha fazla cesaretten başka bir ihtiyacımız yok…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder